Vücudumuz tek bir maddeden oluşmadığı için tek bir madde ile de ihtiyaçlarını gideremez. Bu sebeple tek yönlü beslenme, şok diyet adı altında yapılan karpuz, çilek vs. diyetleri beden sağlığımızı bozmaya, karşılaşmak istemedğimiz kronik tablolarla baş başa kalmamıza neden olmaktadır.

Dünyanın açlık ile savaşan ülkelerine baktığımızda durum aslında budur. Yiyecek besin bu ülkelerde vardır. Fakat tek yönlüdür. Sadece ekmek, sadece meyve, sadece sebze dahada özelleştirirsek sadece pirinç gibi. Malnutrisyon hastalıklarının temelinde de bu yatar. Yeterli enerji ve dengeli beslenmenin olmaması durumudur.

Ne yazık ki beslenme standartları yeterli ve hatta zengin olan ülkemizde kilo verme arzusu ile insanlarımız tek yönlü beslenme şekline itiliyor. Gerek medya gerek ticari kurumlar ile. Açlıkla savaşan pek çok ülkenin, savaşmakta olduğu bu beslenme şekline bir özenme bir yöneliş söz konusu. Ciddi rakamlarla karşılık bulan bu tek yönlü beslenme alışkanlığı ile beslenme temelli oluşan hastalıklar ülkemizde artmakta, bazı alanlarda dünya da ilk 3'e girmektedir.

Peki nasıl beslenmeliyiz ? 

Başlangıç cümlemizi tekrar edelim; vücudumuz tek bir maddeden oluşmadığı için tek bir madde ile ihtiyacını gideremez. Vücudumuz; kas, yağ, su, kemik, damarlar, organlar gibi pek çok komplike sistemden meydana gelmektedir. Bu sistemin devam etmesi için her birinin ayrı ayrı gerekisim duyduğu maddeler vardır. Vitaminler, mineraller, proteinler, karbonhidratlar, yağlardır. Bu besin ögeleri ile sistemlerimizin ihtiyaçlarını karşılayabiliriz. "Dengeli beslenme" adı altında topladığımız beslenme tarzı ile sağlığımızı koruyabilir ve devam ettirebiliriz.

Tüm besin ögelerinin yani; et grubu, süt grubu, tahıl grubu ve meyve sebze grubunda bulunan besinlerin bireylerin yaş, boy, kilo, cinsiyet, sağlık durumları ve fiziksel aktivitelerine uygun olacak şekilde öğünlerine yeterli ve dengeli olacak şekilde dağıtılıp, tüketilmesine dengeli beslenme denir.

Detaylı bilgi için Dengeli Öğün Nasıl Olmalı ? yazımızı okuyabilirsiniz.

İyi beslen, iyi yaşa!